Resmi dil: Arapça
Zaman dilimi: UTC +1
Para birimi: Cezayir dinarı (DZD)
Ramazan döneminde, Bardo müzesinin bulunduğu bölgede, konser ve rehberli geziler organize edilmektedir. Yerli halk ile iletişime geçmek istiyorsanız, bu konserlere mutlaka katılmalısınız.
Tipaza kasabasında, Numidian krallarının bir türbesi olan Roma kalıntılarını ve tümülüslerini görebilirsiniz. Yerel limanda dünya deniz mahsullerinden en iyilerini deneyebilirsiniz.
Cezayir'e gitmek için alacağınız turistik vize için gerekli evrakları temin etmeniz gerekmektedir. Bir Cezayir vatandaşı tarafından gönderilen davetiye mektubu, vize almanız için önemli bir etkendir.
Cezayir Şehrinde Gezilip Görülmesi Gereken Yerler
Şehir, Afrika’nın Akdeniz kıyılarında bulunan bir başkenti olup, üç milyonluk bir nüfusa sahiptir. Yabancı turistler tarafından nadiren ziyaret edilmektedir. Cezayir, Afrika'nın en büyük şehirlerinden biridir. Nüfus içinde Avrupa'lı sayısı oldukça fazladır. Cezayir'in en büyük limanı da bu şehirdedir. Belirli resmi gereklilikler nedeniyle, turistik vizeye sahip olmak oldukça zor bir durum olsa da, bunun için başvuruda bulunmaya kesinlikle değerdir. Beyaz şehir ve sakinleri, cazibeleri ve misafirperverlikleri ile ziyaretçilerini büyülüyor. Bu eski şehir, ünlü turistik yerleri ve farklı eğlence türleri bakımından zengindir. Kent, geleneksel olarak farklı yolcuları cezbetmektedir. Alışveriş meraklıları, gurme ve ilginç yerler ziyaret etmek isteyen ve farklı ülkelerden gelen kültürlerle tanışmak isteyen herkes için ilginç bir destinasyondur.
Cezayir beyaz binalar şehri olarak anılmaktadır. Çünkü binaların cepheleri beyaz boyayla kaplıdır. Güçlü güneş ışınlarından dolayı kurumuş ve kirlibir görüntüsü olmasına rağmen, kentsel mimarinin uzaktan görünümü (özellikle de denizden) muazzam bir etki yaratmaktadır. İlk şehir, antik Romalılar tarafından o bölgede kurulmuştur ve daha sonra Araplar tarafından 7. yüzyılda yıkılmııştır. Zaman içinde bu arazi, Fenikeliler, Osmanlı İmparatorluğu ve 19. yüzyılda Fransızlar tarafından ele geçirilmiştir. Şehir boyunca gezerken bu kültürlerin mimari etkilerini gözlemleyebilirsiniz.
14. Yüzyıldan günümüze ulaşan minaresi ile Büyük Camii ve Sidi Abdarrahman'ın camilerini (Jam El-Jadida ve Ali Bechine) ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Görülmesi gereken bir diğer dini yapı, Fransız hükümdarlığı döneminde inşa edilmiş ve 120 yıldan uzun bir süre Katolik katedrali (Saint Philip) olarak hizmet veren ve sonradan camiye dönüştürülen Ketchaoua’dır. Valilik sarayı olan Notre Dame d'Afrique, d'Archeveche Sarayı ve La Grand Post (Büyük Posta Ofisi) ile Etnografya müzesi Bardo'nun bulunduğu bazilikaya uğramayı da unutmamalınız. Kentin en eski semti olan ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Casbah şehrini ziyaret ettiğinizden emin olun. 1982 yılında, şehrin sahip olduğu tepelerden birinde, 100 metre yükseklikte Devrim Şehitleri Anıtı kurulmuştur. Şehrin en güzel manzarlarını görmek için bu tepeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Fotoğrafçıların favori noktasıdır.
En ünlü yöresel yemekler şunlardır: harira (nohut çorbası, mercimek çorbası, mercimek çorbası), chakchouka (domates, biber ve kimyon ile haşlanmış yumurta) ve karantita (cous cous ve sebze ile hazırlanan bir tür pizza)’dır. Çok tatlı bir tadı olan nane çayını denemeyi unutmamalısınız. Nerede yemek yemeniz gerektiğini biliyor musunuz ? Sokaklarda ve çarşılarda bulunan kalabalık restoranları tercih edebilirsiniz. La Badiane Restaurant ve Tanjra Restaurant, yabancı turistler tarafından tercih edilen yerler arasındadır.