Resmi dil: Türkçe
Zaman dilimi: UTC +3
Para birimi: Türk Lirası (TL)
Sıcak Çermik, Soğuk Çermik ve Kangal Balıklı Kaplıcaları, Sivas şehrindeki en popüler üç kaplıcadır. Bu kaplıcaları ziyaret ederek dolaşım, deri veya kemik hastalıklarını tedavi edebilirsiniz.
Eski zamanlarda şehrin adı “Sebasta” idi ve Latince “şehirden birileri” anlamına gelmektedir. Sivas bu ismin Türkçe versiyonudur. Sebasta'nın Kırk Aziz Şehitleri kültünün olduğu yer burasıdır.
Eski Sebasta, Aziz Blaise ve Aziz Petrus'un gibi 4.yüzyılda yaşamış önemli piskoposların yaşadığı bölge idi. Günümüze kadar ulaşan bu kültün kutlandığı katolik ve ortodoks kilise satenleri olduğu bilinmektedir.
Sivas Şehrinde Görülmesi Gereken Yerler
Sivas, İç Anadolu'nun en eski ve önemli kentlerinden biridir. Türkiye'nin en güzel medreselerine sahip bir şehirdir. Zaman içinde sanayisi ile ön plana çıkan şehir, 20. yüzyılın başlarında üniversitenin kurulmasından itibaren modern bir şehir haline gelmiştir. Geçmişte, tarım ve bakır madenciliği ile oldukça popüler idi. Bugünlerde yerli halk, çoğu halı, kumaş, tuğla veya çimento üretiminde çalışıyor. Sivas öncelikle bir tarım şehridir. Tarım üretiminde buğday, arpa, çavdar, ay çekirdeği, patates ve şeker pancarı bölge üretiminde en fazla payı alan ürünlerdir. Sivas küçükbaş, büyükbaş hayvan varlığı ve arı kovanı sayısı bakımından da önemli bir paya sahiptir.Antik çağda Sivas Ermenistan bölgesinde dahil idi. Sivas, sert bir karasal iklim yapısına sahiptir. Kışları soğuk ve sert geçer, kış aylarında bol kar yağışı görülür ve ortalama 4-5 ay karla örtülüdür.
Arkeolojik araştırmalar, ilk yerleşimcilerin Romalılar döneminden çok önce orada yaşadıklarını göstermektedir. Muhtemelen, insanlar yaklaşık M.Ö. 2600 yılından beri bu bölgede varlığını sürdürmektedir. M.Ö. 64 yılında ise Megalopolis kenti kurulmuştur. Birkaç yıl sonra şehir “Sebasta” olarak yeniden adlandırıldı. Sivas şehri, 1059 yılından itibaren Türklerin kontrolü altına girmiştir.
Şehrin en güzel binaları 13. yüzyıla, Selçuklu dönemlerine tarihlenmektedir. 1218 yılında yapılmış olan Şifaiye Medresesi'ni, 1271 yılından itibaren varlığını sürdüren Mavi Medrese'yi ve Çifte Minareli Medrese’yi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Tüm ibadethaneler şaşırtıcı şekilde özenle yapılmış cephelere ve minarelere sahiptir. 1196 yılında inşa edilmiş olan Ulu Camii de Sivas'taki en eski korunmuş camidir. Sadeliği ve güzelliği ile dikkat çeken bu camiyi ziyaret etmeyi unutmamalısınız. Görülmesi gereken bir diğer yer ise, 1576 yılında yapılmış olan Kurşunlu Hamamı’dır. Osmanlı mimarisinin klasik bir örneğidir. Diğer tarihi yerlere oranla daha genç olmasına rağmen, görülmesi gereken bir yerdir.
Sivas şehrinin kalbi, Hükümet Meydanı'nda atmaktadır. Vali konağının da yer aldığı bu meydan, otellere ve restoranlara yakın bir mesafede bulunmaktadır. Alışveriş yapmak istiyorsanız, yakındaki Atatürk Bulvarı'na gitmelisiniz. Sivas'ta kalırken nelerin tadına bakmanız gerektiğini biliyor musunuz? Hemen hemen her restorandan rahatlıkla alabileceğiniz yerel spesiyalite, tarhana çorbasıdır (ekşi yoğurttan yapılan çorba türü). Bir diğer yerel lezzeti denemek isterseniz katmerin tadına bakmalısınız. Bu bölgelerdeki mutfağı birbirinden ayıran şey, bir ıspanak türü olan madımak otudur. Yerel yemeklerde sıklıkla kulanılmaktadır. Bir restoranda uzun bir akşam yemeği için vaktiniz var ise, yerel bir lezzet olan sivas kebabı'ını mutlaka denemelisiniz. Sivas'ta hingel olarak adlandırılan mantı türüdür ve Sivas'ı sivas yapan yemekler arasındadır. Patatesli ya da peynirli olarak yapılır, üzerine yoğurt dökülerek servis edilir.